Kitap Tavsiye-Aralık 2018 (birsanatbirkitap Kitaplığı)
Aralık ayı için hazırladığımız kitap tavsiye listesi, geçtiğimiz aylarda hazırladığımız kitap tanıtımlarıyla aynı amacı taşımaktadır. Farklı türlerde hazırlamaya çalıştığımız tavsiye listemiz, bazen sizi bir maceranın içine katıp tepetaklak sürüklüyor, bazen durup uzun uzun düşünmenizi gerektiriyor. Gerçek hayatta olduğu gibi, bazen eğlenceli, bazen hüzünlü anlar içeriyor.
Kitapları, hem hüzünlerin, hem mutlulukların tadını çıkararak okumanız, okuma keyfinizi artıracaktır. İyi okumalar…
birsanatbirkitap Kitaplığı (Kitap Tavsiye-Aralık 2018)
Bu ayki kitap tavsiye listemizin ilk sırasında Doğan Yurdakul ‘un yazdığı Sırların Kavşağında kitabına yer veriyoruz.
Sırların Kavşağında
Yazar : Doğan YURDAKUL
Yayınevi : Doğan Kitap
XI. yüzyılın son çeyreği. Üçüncü Haçlı Seferi bitmek üzere. Toroslar ‘dan yüzyıllardır paylaşılamayan Kudüs ‘e kadar uzanan gepgeniş bir coğrafya. Beylikler, prenslikler, irili ufaklı krallıklar, “Bizans” entrikalarıyla çalkalanan saraylar…
Doğu ile Batı ‘nın karşılaştığı, birbirine karıştığı bir kavşakta kanlı savaşların sorgulandığı aşklar… Fransız soylusu Francis ‘in anlatımıyla tarihsel gerçeklerin izinde kaleme alınmış bir roman…
Burası “sırların kavşağı“…
“Demek ki güneşin doğduğu yere doğru gelenlerle, battığı yere doğru gidenler bir kavşakta karşılaşmış oluyoruz” dedim, “ve birbirimizi çok az tanıyoruz. Zaten size gelmenin esas nedeni de beni bu konuda aydınlatmanızı rica etmekti Sayın Peder.” Peder Efraim ‘in yüzünde acı bir gülümseme belirmişti:
“Ne kavşak ama!” dedi,
“Çok eski yüzyıllarda burası medeniyetlerin buluşup kaynaştığı, birbirinden öğrendiği kültürlerin kucaklaştığı bir kavşaktı, şimdi ise çatışmaların beşiği oldu. Zenginliklerin paylaşılıp değiş tokuş edildiği kavşakta, şimdi ise yağmalandığı ve bu zenginlikler için herkesin birbirinin gözünü oyduğu bir yer oldu…”
Aralık ayı kitap tavsiye listemizde, tanıtımını yapacağımız bir diğer kitap ise Latin Amerika edebiyatının en iyi romanlarından biri olan Mezarımdan Yazıyorum.
Mezarımdan Yazıyorum
Yazar : Machado De Assis
Çeviri : Ertuğ Altınay
Yayınevi : Jaguar Kitap
Her yaşam biriciktir. Her yaşam öyküsü de öyle… Brás Cubas ‘ınki ise biraz daha biriciktir.
Ne de olsa, Latin Amerika edebiyatının en iyi romanlarından birinin kahramanıdır. Üstelik kendi hayatını ölümünden sonra anlatan bir karakterdir Brás Cubas. Sıkıcılığı bu dünyada bırakmıştır. Kendi hayatını neşe kalemi ve hüzün mürekkebiyle yazar.
Bazen okurdan içtenlikle özür diler, bazense onu erdem budalası olmakla suçlar. Bir yandan, hata bulmak için yanıp tutuşan eleştirmenle dalga geçer, diğer taraftan kendi kitabının -okurun pek de hoşuna gitmeyecek- kusurunu bizzat kendisi ifşa eder. Sadece öz yaşam öyküsü değil, “sahici bir öz yaşam öyküsü” dür anlatılan. Çünkü ölmüştür ve dünyevi küçük hesapları yoktur. Yaşarken geliştirdiği küçük fikirleri ve kuramları vardır: Hüzün giderici bir yakı, Pencerelerin Denkliği Yasası, Faydalar Kuramı, İnsan Basımları Kuramı, İnsan Sefaletinin Birliği, ruh jeolojisine bir nevi giriş, kadınların ve erkeklerin dalkavukluk etme biçimleri veya mezar taşı yazılarının felsefesi…
Kuşkusuz her klasik roman biriciktir. Latin Amerika edebiyatının başyapıtlarından Mezarımdan Yazıyorum ise biraz daha biriciktir.
“Ah benim patavatsız, kör cahil sevgilim, bizi dünyanın hâkimi kılan yeteneğimiz budur: Geçmişi yeniden kurmak. Böylece kanılarımızın değişkenliğini, sevgilerimizin beyhudeliğini kanıtlamış oluruz. Pascal, insanın düşünen bir kamış olduğunu söylemiş. Yanlış… İnsan düşünen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her dönemi, bir öncekini düzelten yeni bir basımdır ve her dönem, bir sonraki tarafından düzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar, ki yayımcı bu basımı kurtlara adamıştır.”
“Assis, Latin Amerika’nın şimdiye dek çıkardığı en büyük yazar…”
–Susan Sontag–
“Machado de Assis, bir çeşit mucize…”
–Harold Bloom–
“Büyük bir ironi sanatçısı ve trajik bir komedyen…”
–Philip Roth–
Kitap tavsiye listemizde yer alan bir diğer eser Yazar Ömür İklim Demir ‘in Muhtelif Evhamlar Kitabı.
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Yazar : Ömür İklim Demir
Yayınevi : Yapı Kredi Yayınları
“Ne diyeyim, huzur tuhaf şey arkadaş, ancak kaybedecek bir şeyin kalmadığında gelip seni buluyor.”
Ömür İklim Demir, kalbini yalnızlıkla terbiye eden insanları, birbirini ıskalayan hayatları, eskidikçe güzelleşen, güzelleştikçe insanı dibe çeken anıları koyuyor önümüze. İs bağlamış sokakları, naftalin kokan paltoları, dördüncü ayakta yatan kuponları, hizada bekleyen bıyıklı tuzlukları, intihara meyilli tahta mandalları, hikâyesi hiç bitmeyen sokak bilgelerini, mesai mesai deliren beyaz yakalıları ve günlük yaşamın lime lime ettiği bütün evhamlı ruhları anlatıyor.
Muhtelif Evhamlar Kitabı ‘nda, öykünün sunduğu imkânları ve incelikleri, alçak gönüllü ama yetkin bir dille birleştiriyor. Sakin sakin, tane tane sıralıyor kelimelerini ve “anlatsan şiir olacak” o anların tablosunu çiziyor.
Kitap tavsiye listemize “Gölge” kitabı ile devam ediyoruz.
Gölge
Yazar : İsmail Güzelsoy
Yayınevi : Doğan Kitap
Hikayemiz namusumuzdur… Gölgen hep yanımda olacak… Herkesin gizli bir şarkısı vardır, ömrünce içinde taşır, bazen öyle derine gömer ki zamanla kendi de unutur onu. Ta ki aynı şarkıyla sarhoş olan biriyle rastlaşana kadar.
Biz aynı şarkıyla kederlenmiş, ağlamışız bir zaman. Sana o yüzden inandım. Biliyorum, başka bir zamanda söylenmiş -söylenecek ya da söylenmekte olan- şarkıyla, birbirini tanımadan birlikte dans eden insanlarız. Yüzünü göremiyorum, gözlerim gözlerine değmeden konuşuyorum, bunu hiç sevmiyorum ama buraya kadar ulaştığına göre iyi biri olmalısın. Neden seninle hikâyemi paylaşmam gerektiğini bilmiyorum ama istediğini yapacak, hatırlayabildiğim her şeyi anlatacağım şimdi. Anlamak için acele etme. Bazı şeyleri anlamadan da severiz ya. İnsanları mesela… Aşk başka ne ki?
İstanbul semalarında iki minare arasına gerilmiş ipte yürüyen bir çocuk ve bir maymun… İki can dostu… Oradan şehri seyrediyorlar… Aşkı, günahı, ölümü boynuna kolye gibi asmış İstanbul’u… Şehrin hikâyesi bir zaman sonra onların hikâyesi olacak çünkü…
Edebiyatımızın en güçlü seslerinden olan İsmail Güzelsoy, Gölge ile yazarlık serüveninde doruğa ulaşıyor… Aşk var bu romanda. Şefkat var. Ölümsüzlük peşinde gizemli bir cemiyet. Rüyaların dilini çözmeye çalışan insanlar. Ve ölümün bile sona erdiremediği bir dostluk…
Gırnatacı
Yazar : Ercüment CENGİZ
Yayınevi : Everest Yayınları
2012 yılı Everest İlk Roman Ödülü ‘nü kazanan Gırnatacı, aşkı, kardeşliği, vefayı, vefasızlığı ve savrulan hayatları anlatıyor.
1890 ‘lardan 1955 ‘e uzanan, İstanbul ile Chicago arasında gidip gelen romana, “sol gırnata” nın hüzünlü sesi eşlik ediyor. Galata ‘da Küplü Meyhane ‘de gırnata çalan on yedi yaşındaki Osman’ın, Sultan II. Abdülhamit ‘in emriyle 1893 yılında Chicago Jackson Parkta açılan Colomb Sergisi’ne gönderilen musiki heyeti içinde yer almasıyla bütün yaşamı değişiveriyor.
Scott Joplin ‘in keşfedeceği Osman, artık caz grupları arasında yer alacak, İstanbul ‘u, orada bıraktığı sevgilisi Meline ‘yi, kan kardeşi Kevork ‘u unutamayacaktır. Büyülü sesiyle giderek bir roman kişisine dönüşen gırnata, okurun bildiği ama karakterlerin bilmediği yakıcı bir sırrı da beklenmedik sona götürecektir.
Gırnatacı, ilginç mekânları, kıvrak anlatımı, özgün temasıyla çarpıcı bir ilk roman.
Kitap tavsiye listemizdeki son kitap Thedor W. Adorno ‘ ya ait olan Minima Moralia
Minima Moralia
Yazar : Theodor W. Adorno
Çevirmen : Ahmet Doğukan – Orhan Koçak
Yayınevi : Metis Yayıncılık
Minima Moralia, Adorno ‘nun başyapıtıdır. İlgilendiği bütün alanları bu kitapta -bazen birkaç sayfalık tek bir fragman içinde- bir araya getirmiştir: Felsefe, günlük yaşam, siyaset ve işçi hareketinin tarihi, edebiyat ve müzik, psikoloji, Faşizm, ırkçılık ve savaş.
Bir polemik kitabı olarak da görülebilir: Bütün bu konuları, karşılarında eleştirel bir tutum aldığı düşünce sistemleriyle (örneğin varoluşçuluk veya psikanaliz) ve Heidegger gibi düşünürlerle kimi zaman açık kimi zaman örtük bir tartışma içinde işlemektedir. Adorno ‘nun kendine özgü yöntemi de bu kitapta en güçlü ifadesini bulur: İlk bakışta önemsiz görünebilen tek bir olay ya da nesne (örneğin astroloji) Adorno´nun merceği altında, büyük tarihsel eğilimleri açıklayan bir şifre olarak belirmektedir.
Sunuş yazısında kendisi şöyle diyor: “Kitabın her üç bölümünde de çıkış noktası, en dar haliyle özel alandır… Buradan toplumsal ve antropolojik boyutları daha belirgin olan düşüncelere geçilir; bunlar, psikoloji, estetik ve özneyle ilişkisi içinde bilimle ilgilidir. Her bölümün sonundaki aforizmalar da, bu düşünceleri felsefeye doğru geliştirir.” Ama bu parçalar kitabına herhangi bir yerinden girmek de mümkündür: Amacının “her noktası merkeze aynı uzaklıkta olan bir yazıya” ulaşmak olduğunu yine bu kitabın bir yerinde Adorno´nun kendisi söylemiştir…
NOT: Kitap tavsiye ve tanıtım yazıları kitapların tanıtım bültenlerinden alınmıştır.
-Ne tür kitaplar okumalıyım?
-Bu ay hangi kitapları okusam?
-Hangi romanı okumalıyım?
-Artık farklı tarzda bir kitap okumak istiyorum?
sorularına cevap arayanlardansanız,
birsanatbirkitap.com ‘un sizin için hazırladığı Kitap Tavsiye Listelerini incelemek ister misiniz?
- Kasım ayına ait kitap tavsiyelerine ve kitap tanıtım listelerine yer verdiğimiz birsanatbirkitap Kitaplığı (Kasım 2018) yazısına başlığa tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Ekim ayına ait kitap tanıtım ve tavsiyelerine yer verdiğimiz birsanatbirkitap Kitaplığı (Ekim 2018) yazısına başlığa tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Eylül ayında kitaplığımızdan sizler için tanıttığımız kitaplara ulaşmak için birsanatbirkitap Kitaplığı (Eylül 2018) başlığına tıklayabilirsiniz.
İşten, okuldan arta kalan kıt zamanınızda, sosyal medyada gezinen gerekli, gereksiz bu kadar popüler kültür malzemesi arasında sanat, felsefe ve edebiyata zaman ayırıp bu yazıyı okuduğunuz için sizi ayakta alkışlıyor ve teşekkür ediyorum.
Hürmetler. Esenlikler dilerim.