Francisco Goya Kimdir?
Kariyerinize saray ressamı olarak başladınız fakat bağlı olduğunuz kral bir şekilde tahtı kaybetti. Yeni kral atamayla gelen bir Fransız. Ülkede isyan patladı ve tüm bunlar olurken geçirdiğiniz hastalık sonucu sağır oldunuz. Ne kader ama? Bu yazımızda sizlere kaderiyle beraber eserlerinin içeriği de çok sık değişen ve yaşadıklarının etkisini bire bir eserlerine yansıtan bir ressamdan bahsedeceğiz ve onun her dönem değişen ve giderek karamsar olan eserlerinden örnekler vereceğiz. Bu ressam Francisco Goya.
Francisco Goya ve Ünlü Eserleri (1746-1828)
Francisco Goya ‘nın Eserlerinde Savaş Teması
Savaş teması, sanatın kendisi kadar eski bir temadır. Kadim eserlerde savaş şerefli, hatta anlı şanlı bir şey olarak gösterilir. On sekizinci yüzyıl sonu ve on dokuzuncu yüzyıl başının sanatçıları bu konuya başvurduklarında, bu geleneği izlemişlerdir. Tabii, çoğu asla bir savaş ve çatışma alanı görmemiştir.
Ama Francisco Jose de Goya y Lucientes bu tanımın dışında kalır. Goya işgal altındaki Madrid ’de yaşıyordu. Muharebe alanlarını gezmişti ve bu sırada infazlara misillemelere tanık oldu.
Buna, savaşı ilk defa çirkin, korkutucu ve pis yüzünü, adaletsizliğini gösteren eserler yaparak tepki verdi. Goya savaşın şanlı tarihini değil, acı yüzünü göstermişti.
İspanyol kraliyet sarayında başarıyı arayan yeterli bir rokoko ressamı olarak başlayan Goya, garip bir kaderle karşı karşıya kaldı.
Lanet Hastalık
1700 ’lü yılların ortalarında İspanya’da pek ilerleme fırsatı yoktu, ancak sanat bu önermenin istisnasıydı.
Sanat, ilerleme açısından bir fırsat sunuyordu. Bu fırsat yalnızca yeterince iyi iseniz size veriliyordu. Goya gerekli yeteneğe sahip olduğunu düşünüyordu.
Zaragoza kentinde eğitim gördükten sonra, 1774 yılında yolu Madrid’e düştü ve Madrid’de saray ressamı oldu. Yaklaşım yirmi yıl boyunca burada saray için rokoko tarzında kır manzaraları ve portreler yaptı. Sonra ne mi oldu?
Sonra Francisco Goya hastalandı. 1792-1793 kışında Goya’nın az kalsın bu dünyaya veda etmesine sebep olacak hastalığın ne olduğu hala günümüzde bilinmemektedir. Ama kulakları çınlıyordu onu zayıflatan, bitkin düşüren bir vertigoya yakalandı. Bayılma nöbetleri peşi sıra bir de yarı körlük çekti.
Hastalığı çeşitli nedenlere bağlandı -menier, botülizm (gıda zehirlenmesi), çocuk felci, hepatit- ama gerçek nedeni hala bilinmiyor. Tamamen sağır kaldı ve hayatı bir daha asla eskisi gibi olmadı.
Sanatı da değişti. Goya çok geçmeden Los Caprichos olarak bilinen bir seri gravür yapmaya başladı. Bunların en meşhuru olan, yarasalar ve baykuşlar sürü halinde karanlığı girip çıkarken bir masada yığılıp kalmış bir adamı gösterir, altındaki yazıda ise şöyle yazar.
“El sueno de la razon produce monstruos” yani “Aklın uyuması canavarlar doğurur.”
Los Caprichos karmakarışık bir gruptur, yarı fantezi, yarı hicivdir.
Engizisyonun algılanan her tür şeyi, dine küfür olarak saydığı göz önüne alınınca, halk da onları kafa karıştırıcı ve potansiyel olarak tehlikeli bulmuştu. Goya, üç yüz Los Caprichos takımı bastırdı, sadece yirmi yedi tanesi alıcı buldu.
İspanya Koşar Adım Savaşa Gidiyor
Kral, 1799 ’da Francisco Goya ’ya Birinci Kraliyet Ressamı (Primer Pintor de Cámara) unvanı verdi, ama monarşinin günleri artık sayılıydı.
Napolyon, 1807 ’de Portekiz ’i istila etme bahanesiyle İspanya’ya yüz bin asker sokmasına izin vermesi içine İspanya kralı Carlos ’u ikna etti. Bunu bahane eden Ferdinand, babasına karşı bir darbe girişiminde bulundu. Oğluna karşı güç kazanmak isteyen Carlos, Napolyon ile anlaştı ve Fransa’ya gitti bundan çok iyi yararlanan Napolyon ise İspanya krallığına kardeşi Joseph ’e verdiğini ilan etti.
İspanya kraliyet ailesinin bir ferdi, on üç yaşında bir prens İspanya ’da kalmıştı. Napolyon onun da Fransa ’ya götürülmesini emretti. Bu durum, İspanya halkının neyle karşı karşıya olduğunu anlamasına yardım etti ve isyan başladı.
İsyan tabi ki karşılığında şiddet ve katliam getirdi. İspanyollar ne Napolyon ’u istiyordu, ne de kardeşi “Şişe Joe” lakaplı Joseph’i. İspanya ordusu ve İspanyol gerillalar, Fransa ordusuyla altı yıl savaştı.
Francisco Goya ‘nın Savaşla Birlikte Yeni Tarzı
Francisco Goya kime sadakat göstereceği konusunda kararsızdı. Yeni anayasayı destekliyordu. Yurtseverlik duyguları yüksekti. Yeni krala dalkavukluk yapmadı ama açık alenen karşı çıkmayı da uygun bulmuyordu. O da Fransız çevrelerinin portrelerini yapmayı uygun buldu ve kral Joseph ’in dalga konusu olan patlıcan rengi nişanına layık görüldü.
Yurttaşların kahramanlıklarını anlatan “Su Taşıyıcısı” ve “ Bıçak Bileyici” gibi eserler yaptı. Bir yandan da çok büyük hevesle olmasa da savaşın vahşetini anlatan “Savaşın Felaketleri” adını taşıyan bir dizi gravür yaptı. Yaptığı gravürler savaşa merkezden bakan, içinde İspanya lehine bir kahramanlık gösterisi barındırmayan eserlerdi o yüzden bunları sergilemedi.
Sonunda Fransızlar yenildi. Savaş sırasında ölen Carlos ’un yerine, 1814 yılında Fernando Madrid ’e geri döndü.
İlk iş liberal anayasayı reddetti. Mutlak hakimiyeti kurdu ve Fransız işbirlikçilerini cezalandırdı. Goya ’nın kabul ettiği “patlıcan” nişanı yüzünden ona ihtiyatlı davrandı. 2-3 Mayıs olaylarının anlatımı için sipariş aradı.
Bu eserler Francisco Goya ’nın İspanyol ruhunu yüceltişi oldu. Bu eserlerden ilki “Mayıs’ın İkisi (The Second of May)” daha az bilineni, İspanya ’da kendiliğinden patlak veren çatışmalardan birini anlatır. Daha ünlü olan resim ise “Mayıs’ın Üçü (The Third of May) ” ise İspanyol partizanların eli silahlı Fransız askerlerine dehşet içinde kafa tutmasını ve ondan korkmadıklarını resmeder. Bu eserin önemi sanatın ilk kez savaş hakkında bu kadar dürüst davranmasıdır.
Fakat bu resimler yeni kralı o kadar çok etkilememişti. 1872 yılına kadar sergilenmediler bile.
Sizin İçin Öneriliyor: 3 Mayıs 1808 Tablosunun Hikayesi ve Analizi
Kara Resimler ve Francisco Goya ‘nın Ölümü
Francisco Goya artık güvendeydi ve bir saray ressamı olarak çalışmaya devam etti.
1819 ile 1823 yılları arasında, kırdaki evinin duvarına çizdiği “Kara Resimler” olarak bilinen eserler üzerinde çalıştı. Bunlar koskocaman garip ve akılda kalıcı sahnelerdi. Bu sahnelerden en iyi bilineni “Satürn Oğlunu Yerken” eseridir.
Geçmişten taşıdığı paranoyalar yüzünden İspanya Kralı, İspanya ’yı neredeyse yaşanmaz hale getirdi.
Francisco Goya bu duruma daha fazla dayanamadı ve kaplıcaya gitme bahanesiyle pasaport çıkarıp, 1824 yılında Bordeaux ’ya gitti. Hiç Fransızca bilmiyordu ama çok fark etmezdi zaten sağırdı. Francisco Goya 1828 yılı Nisanında nüzül (inme) indikten sonra seksen iki yaşında öldü.
Kendi ardında bir çırak bırakmasa da, özellikle yirminci yüzyıl ressamlarını etkiledi. Francisco Goya’nın sınıf olarak hangi sınıfa koyacağımıza karar vermek çok zordur. Bir saray ressamı mı? Vatansever resimler çizen bir ressam mı? Yoksa bir fantezi ressamı mı? Bu zorluğu eserlerinin sergilendiği müzelerde görmenizde mümkündür.
Sevimli natürmortlar ve peyzajlar yanında sizi rahatsız eden eserleriyle Goya durmaktadır.
Teşekkürler.