Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Rönesans Sanatı bize Sistine Şapelini verdi. Bize Botticelli’nin Venüs ‘ünü verdi. Bize Mona Lisa’yı verdi. Peki, Mona Lisa aslında Leonardo da Vinci’nin bir otoportresi miydi? Ya da Rönesans ‘ın kesin bir başlangıç tarihi var mıdır? Rönesans sanatı, Antik Dönemdeki sanattan kopuk bir şekilde mi ilerledi? Daha önceki içeriğimizde Rönesans Sanatının Özellikleri ‘ni geniş bir şekilde ele almıştık. Şimdi ise Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar ile Rönesans Dönemindeki sanata başka bir açıdan bakmanızı sağlayacağız.
Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen 5 Yanlış
1- YANLIŞ KANI: Rönesans’ın Kesin Bir Başlangıç Tarihi Vardır.
Bir sanat tarihi dersinde Rönesans’ın ne zaman ve nerede başladığını sorarsanız, en azından birkaç öğrenci size ders kitaplarında fazlasıyla bahsedilen 14. yüzyılın başlarında İtalya’da başladığı cevabını verebilir.
Ancak birçok Rönesans tarihçisi bu dönemin tam olarak bir başlangıç tarihinin olmadığına inanmaktadır ve bazı bilim insanları aslında Dante ve Giotto ‘nun çalışmasının 1200 yılına yakın başlayan bir “Ön-Rönesans” ’ın (Proto-Renaissance) bir parçası olduğunu düşünmektedir.
Bu düşünceye göre, Ön-Rönesans, gerçek Rönesans’ın temellerini attı ve bu durum 15. yüzyılda Medici ailesinin 1434’te Floransa’yı ele geçirmesi ve paralarını ve etkilerini sanatı desteklemek için kullanması gibi bazı önemli olaylar meydana gelene kadar ivme kazanmadı.

Medici Ailesi | Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Başka bir dönüm noktası, Johannes Gutenberg ‘in Avrupalıların yeni (ve eski) metinleri kitlelere yaymalarını mümkün kılan matbaasıydı. Bu yenilik yaklaşık 1465 yılına kadar İtalya’da ortaya çıkmadı.
Zaman çizelgesi yoruma tabi olduğundan, bazı sanat tarihçileri herkesin Rönesans’tan bir ‘zaman dönemi’ olarak bahsetmeyi bırakmamızı önerdiler . Bunun yerine buna hareket demeyi tercih etmektedirler.
2- YANLIŞ KANI: Rönesans Döneminde Dinin Modası Geçti.
Petrarch olarak daha iyi tanıyabileceğiniz Francesco Petrarca, bazen hümanizmin babası olarak adlandırılan 14. yüzyıldan kalma bir Rönesans önderidir.

Francesco Petrarca (20 Temmuz 1304 – 19 Temmuz 1374) | Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Petrarch, hümanizm terimini temel olarak; insanların eski bir Latince veya Yunanca kitaptan bir sayfa alıp sanat, edebiyat, felsefe ve tarih gibi dini olmayan konuları incelemek için daha fazla zaman harcaması olarak düşünmüştür.
Ancak Rönesans hümanistlerinin seküler çalışmaları teşvik etmesi, dinin terk edilmesini onayladıkları anlamına gelmez. Aslında, Petrarch’ın kendisi hayatı boyunca dindar kalmış ve iki durumun birbiriyle çelişkili olduğunu ya da uyumsuz olduğunu hiç düşünmemiştir.
Sanatçılar eserlerine ilham vermek için Antik Yunan ve Roma‘dan ilham alsalar bile, eserlerin çoğu dini motifler içeriyordu ve hatta bir çoğu kilise liderlerinin emriyle yapılmıştı. Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği (The Last Supper) ‘ni veya Michelangelo’nun Davut (David) heykeli buna örnek olarak verilebilir.
İlginizi Çekebilir: Leonardo da Vinci ‘nin Son Akşam Yemeği Eseri Hakkında 8 Şaşırtıcı Gerçek
3- YANLIŞ: Mona Lisa, Leonardo Da Vinci ‘nin Gizli Bir Otoportresidir.
Son birkaç yüzyılda, sanat tarihi araştırmacıları ve bilim insanları, Leonardo da Vinci ‘nin Mona Lisa’sının kimliği hakkında yeni teoriler geliştirmektedirler.
Bazıları, resmin bir otoportre ya da genel olarak bir kadının idealize edilmiş bir versiyonu olduğuna inanmaktadır. Hatta Salai olarak da bilinen Gian Giacomo Caprotti, modelin Leonardo ‘nun asistanlarından biri olduğu dahi ileri sürmüştür.

Mona Lisa 1503-1507/1519 , Leonardo da Vinci | Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Mona Lisa ile ilgili internette ufak bir araştırma yaptıysanız, muhtemelen Mona Lisa’nın en çok Lisa adında gerçek bir kadını (Floransalı bir tüccar olan Francesco del Giocondo ‘nun karısı Lisa Gherardini) tasvir ettiğine inanıldığını görmüşsünüzdür. En azından bu teoriyi destekleyecek bazı kanıtlar mevcut olduğunu da belirtelim.
İlginizi Çekebilir: Leonardo da Vinci ‘nin Mona Lisa ‘sı Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler
Giorgio Vasari ‘nin çok ünlü biyografi koleksiyonu kitabı olan Sanatçıların Hayat Hikayeleri (The Lives of the Most Excellent Painters, Sculptors, and Architects) yazdıklarıdır.
Vasari kitabında Leonardo Da Vinci’nin bu eserinden ‘Mona Lisa’ olarak bahsetti —Leonardo aslında esere isim vermeden ölmüştü. – Ancak Vasari’nin kitabı, Leonardo’nun ölümünden 30 yıldan fazla bir süre sonra 1550 ‘de yayınlanmış ve Vasari’nin eserle ilgili tüm gerçeklere sahip olmadığı düşünülmüştü.
2005 yılında, Almanya’daki Heidelberg Üniversitesi‘nden bir araştırmacı, Vasari’nin iddiasını destekleyen bir ipucu buldu. 15. yüzyıldan kalma bir el yazmasının kenarına, Agostino Vespucci adlı Floransalı bir katip Leonardo da Vinci’nin şu anda Lisa del Giocondo‘nun bir portresini oluşturduğunu söyleyen bir not yazmıştı. Not, Leonardo’nun Mona Lisa üzerinde çalışmaya başladığı düşünülen aynı yıl olan Ekim 1503’e aitti.
Günümüzde ise İtalya Ulusal Kültürel Miras Komitesi bir soruşturma yürütmekte ve Leonardo da Vinci ‘nin mezarını açarak kafatasını incelemeyi planlamaktadır.
CSI tarzı teknolojiyi kullanarak Leonardo da Vinci’nin yüzünün yeniden 3D olarak görüntülenmesi amaçlanmaktadır.
4- YANLIŞ KANI: Michelangelo, Sistine Şapelini Sırt Üstü Yatarak Yaptı.
1965 tarihli Acı ve İlham (The Agony and the Ecstasy) filminde, Michelangelo (Charlton Heston tarafından canlandırılmıştır.) Sistine Şapeli’nin tavanını boyarken sırtüstü yatarken gösterilmiştir.

Acı ve İlham (The Agony and the Ecstasy), 1965 | Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
1527 civarında, Paolo Giovio adlı bir piskopos, Latince Michelangelo’nun biyografisini yayınladı. Giovio, ressamın Sistine Şapeli üzerindeki çalışmalarını tartışırken onu resupinus veya ‘geriye eğilmiş’ olarak tanımladı. Ancak resupinus aynı zamanda ‘sırt üstü’ olarak da yorumlanmıştır ki, bu yanlış anlamanın asıl kaynağı olabilir.
Michelangelo proje sırasında kesinlikle geriye doğru eğildi, ama sırtüstü değildi. Asistanlarının yardımıyla, tavana ulaşmak için özel ahşap iskeleler inşa eden ressam , ünlü fresklerini oluşturmak için temelde dört yıl boyunca bunun üzerine tırmandı. Bir sürü rahatsız edici boyun eğme ve diğer bükülmeler içeriyordu ve sanatı için acı çekmekten de aslında mutlu değildi.

Sistina Şapeli-Roma | Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Aslında, Michelangelo işi en başta istememişti bile. Michelangelo, heykeltıraşlık becerilerine güvenmesine rağmen, kendisini bir ressam olarak görmüyordu.
Papa II. Julius onu 1508’de şapel üzerinde çalışması için görevlendirdiğinde, sanatçı zaten papa için başka bir projeyle meşguldü; gösterişli bir mezar. Ve deneyim gerçekten acıydı. Michelangelo’nun 1509’da bir arkadaşına yazdığı bir şiirde bu acıyı mısralara dökmüştür.
“Zaten bu işkenceden guatr oldum,
Lombardiya’da (ya da durgun suyun zehirlediği herhangi bir yerde) bir kedi gibi kamburlaştım.
Midem çenemin altında ezilmiş, sakalım cenneti gösteriyor, beynim bir tabutun içinde ezilmiş,
göğsüm harpiya gibi kıvrılıyor.”
Ve şöyle bitiyor: “Doğru yerde değilim – ben ressam değilim.”
5- YANLIŞ KANI: Rönesans ‘tan Önce Kimse Antik Kültürle İlgilenmiyordu.
Rönesans terimi, 19. yüzyıla kadar İngilizce sözlüğüne girmedi, ancak anlamı -yeniden doğuş- uzun süredir bu dönemle ilişkilendirilmiştir.
Buna ‘yeniden doğuş’ demek, herkesin Orta Çağ’da uyuduğunu ve bir anda tamamen yeni beceriler, değerler ve kişiliklerle uyandığını anlatır gibidir. Fakat durum öyle belirtildiği gibi keskin değildir. Ve önemli Rönesans düşünürleri kesinlikle Rönesans fikrini dramatik ve belirleyici bir değişim olarak desteklerler. Floransalı eczacı Matteo Palmieri kitabında 🙁Della vita civile (‘On Civic Life’ 1528’de basılmıştır.)

Matteo Palmieri Portresi, Cristofano dell’Altissimo | Rönesans Sanatı Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
“Harfler ve liberal çalışmalar… tüm sanatlarda ayrımın gerçek kılavuzları, tüm uygarlığın sağlam temeli, 800 yıl ve daha uzun süredir insanoğlunun elinde kaybolmuştur. Ancak günümüzde insanlar daha iyi şeylerin doğuşunu görmekle övünmeye cüret ediyorlar.”
Temel olarak, bu alıntı, insanların nihayet Antik Yunan ve Roma‘nın başarılarını yeniden keşfetmeye başladıklarını ve bunun yeni ve daha iyi şeylere yol açtığını söylemektedir. Palmieri ve çağdaşları, eski kültüre olan ilginin yeniden canlanmasıyla yaşadıklarına inanmakta tamamen yanlış değillerdi.
Tarihçiler, 1453’te İstanbul’un düşüşünün bu eğilimi daha da artırdığını düşünmektedirler. Çünkü bu durumdan sonra Bizanslı bilim insanları batıya göç etmeye başladılar ve beraberlerinde eski metinleri getirdiler.
Ancak Orta Çağ’ı ‘Karanlık Çağlar’ olarak adlandırmak ve onun antik kültürlerden tamamen yoksun olduğuna inanmak haksızlık olabilir. O zamanlar dini kurumlar genellikle kültür ve eğitim merkezleriydi ve Cicero, Aristoteles ve diğer Romalı düşünürlerin ufuk açıcı Latince eserlerini koruyordu. Hatta kiliseler, hayranlık uyandıran sanat ve mimari eserlerine de sponsor oldu. Bazı orta çağ sanatı, aslında Herkül gibi eski efsaneleri veya Hıristiyan tasarımları için ortak seçilmiş pagan motiflerini tasvir ettiler.
Kaynaklar:
- https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Dosya:Medici_family_(Bronzino_atelier).jpg
- https://www.mentalfloss.com/article/650029/misconceptions-about-renaissance
- https://exhibits.stanford.edu/leonardo/feature/a-florentine-reader
- https://www.cracked.com/article_21023_5-b.s.-renaissance-myths-you-learned-in-history-class.html
- https://www.bbc.co.uk/programmes/articles/57bSTJ2dPW3fSmS8hPXD2fq/the-renaissance-myth-how-we-got-art-history-wrong
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Petrarca#/media/Dosya:Francesco_Petrarca.jpg
- https://en.wikipedia.org/wiki/Matteo_Palmieri#/media/File:MatteoPalmieri.jpg