no comments

Oryantalist Ressamlar

19. yüzyılın başında Doğunun mistisizmini fark eden romantik sanat akımı ressamları, tablolarına işledikleri ateşli renkler ve pırıl pırıl tablolarıyla sanat dünyasında yeni keşfettikleri Şark manzaralarını Batıya ulaştırdılar. Sundukları renkler ve biçimler, o zaman muazzam bir hayranlık uyandırmıştı. İşte bu doğuya hayran kalıp, hayranlıklarını batıya aktaran yani oryantalist ressamlar ‘la tanıştırmak istiyoruz sizleri.

Doğal olarak yazımızda tüm Oryantalist Ressamlar ‘a yer verme şansımız yok bu yüzden listeyi yaparken yolu ülkemize düşmüş ve uzun süre ülkemizde yaşamış oryantalist ressamlar ‘ı seçmeye çalıştık.

 

 

Oryantalist Ressamlar

 

Fausto Zonaro

İtalyan asıllı oryantalist ressam Fausto Zonaro, 1854 ’te İtalya ’nın Padova şehrinde doğdu.

İlk gençlik yıllarında, babasıyla beraber duvar ve bina yapımı işlerinde çalıştı. 1870 yılında Masi yakınlarındaki Lendinara ’da bir teknik okula kayıt olarak 3 yıl resim öğrenimi gördü. Bu okulu bitirdikten sonra Verona’da L’Accademia Cignaroli ve Roma ’da L’Accademia di Belle Arti ’de resim eğitimi aldı.

1880 yılında Paris ’e giden sanatçı 1880 – 1889 yılları arasında Paris ’te kendi atölyesinde çalışmış, Paris ’te bulunduğu süre içerisinde Fransa ’da etkili olan Empresyonizm akımından etkilenmiştir.

İtalya ’nın çeşitli şehirlerine (Venedik, Napoli ve Padova) yaptığı gezilerden sonra 1891 yılında eşinin arzusu üzerine İstanbul ’a gelmiş ve kısa sürede Saray çevresinde adını duyurmuştur.

 

Oryantalist Ressamlar

Göksu Sefası – Fausto Zonaro | Oryantalist Ressamlar

 

Resimlerinde İstanbul ’un çeşitli yerlerini, düğün, bayram, dinî ve resmi tören gibi sosyal olaylar, savaş ve çeşitli mesleklerden insanları başarıyla resmetti.

Oryantalist bir tutumla ve empresyonist teknikle yaptığı İstanbul resimleri pek çok kez sergilenmiştir. İstanbul ’da düzenlenen Birinci ve İkinci İstanbul Salonu sergilerine ve 1907 yılında II. Abdülhamid ’in tahta çıkışının otuz birinci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen sergiye katılmıştır.

Sultan II. Abdülhamid tarafından 1896 yılında Ressam-ı Hazret-i Şehriyari olan (saray ressamlığı) sanatçı, İstanbul ’da kaldığı süre içerisinde binden fazla resim yapmıştır. 1908 ’de İkinci Meşrutiyet ’in ilan edilmesi ve bir sene sonra da Sultan Abdülhamid ’in tahttan indirilmesi üzerine 1910 yılının Mart ayında İtalya ’ya dönmek zorunda kaldı.

Sanatçı, İstanbul ’dan ayrıldıktan sonra İtalya ’nın Sanremo kentine yerleşmiş ve İstanbul ’u betimleyen resimler yapmayı sürdürmüştür. Resimleri sanatçı yaşarken büyük bir hayran kitlesi tarafından izlendi.

 

Oryantalist Ressamlar

Deniz Boyunca Yürüyüş – Fausto Zonaro | Oryantalist Ressamlar

 

İtalya ‘ya dönmesinden 10 yıl sonra, 1920 ’de eşinden ayrıldı ve kızıyla yaşamaya başladı.

Kaleme aldığı hatıralarını 1924 yılında basılmaya hazır hale getirdi ancak kitap basılmadı, yıllarca aile arşivinde kaldı. Söz konusu kitap 2008 yılında Türkiye’de Abdülhamid ’in Hükümdarlığında Yirmi Yıl/Fausto Zonaro’nun Hatıraları ve Eserleri adıyla yayımlandı.

Ölmeden iki sene önce yani 1927 yılında Mustafa Kemal Paşa ’ya bir mektup göndermiştir. Mektubunda genç Cumhuriyetin atılımlarını överken, İstanbul ’da geçirdiği güzel günlerden ve Saray Ressamlığı yaptığı günler için maddi bakımdan haksızlığa uğradığından bahsetmiştir. İlgili mektup Murat Bardakçı tarafından Cumhurbaşkanlığı arşivinde bulunmuş ve yayımlanmıştır.

1929 yılında 75 yaşında Sanremo ’da hayatını kaybetti.

 

Önemli Eserleri:

  • Göksu Sefası
  • Fatih Sultan Mehmet
  • İstanbul’un Fethi

 

Oryantalist Ressamlar

Uzun Süre Ülkemizde Yaşamış Oryantalist Ressamlar ‘dan Fausto Zonaro ‘ nun – İstanbul’un Fethi Tablosu

 

  • Fatih Atını Denize Sürerken

 

 

 

 Jacob Jacobs

Belçikalı oryantalist Jacob Jacobs, 1812 ’de Antwerp ’de doğdu.

Ailesinin anne tarafı Beethoven ile ilişkilidir. Aslında ailesi tarafından yazar olması istendi buna rağmen o Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi ’ne (Antwerp) girdi. Burada Gustaf Wappers ve Ferdinand de Braekeleer ile birlikte çalıştı.

Ludolf Backhuysen ve Adriaen van de Velde ’nin gibi isimlerin Jacob Jacobs ’un çalışmalarında etkisi gözlenmektedir. Deniz kompozisyonlarına ilgi duydu. Eserlerinde manzara kompozisyonlarına ağırlık verdi. İlk sergisini 1833 yılında açtı.

 

Boğazda – Jacobs Jacobs | Oryantalist Ressamlar

 

Hayatının büyük bölümünü özel seyahatlerle geçirdiğini söyleyebiliriz.

1834 ’te Kuzey Denizi ’ne ve 1837 ’deki Hollanda’ya yaptığı seyahatler sırasında çok miktarda malzeme biriktirdi.

Gezilerini yeterli bulmadı ve 1838 ’de güneye Cebelitarık ’a, Kuzey Afrika sahillerine, Mısır ’a, Çanakkale ’ye, İstanbul ’a (birkaç ay kaldı) uzun bir deniz yolculuğuna çıktı.

Türkiye ve Rodos ’u dolaştı. Bundan sonra Almanya ’ya ve Saint Petersburg ’a gitti. Bu seyahatler sırasında, hayatının geri kalanında ilham almak için kullanacağı iki büyük albüm derledi.

1843 ’te Antwerp Akademisi ’nde manzara resim derslerinin başına getirildi. İki yıl sonra, Hendrik Conscience tarafından Belçika Tarihi için illüstrasyonlar sunan pek çok Belçikalı sanatçıdan biriydi.

1847’de ise, Kuzey Almanya ’yı ve 1850’de İskandinavya ’yı gezdi.

9 Aralık 1879, Antwerp, Belçika’da hayatını kaybetti.

 

Önemli Eserleri:

  • Sultan Abdülmecit’in Nusretiye Cami’ine Varışı
  • Pazar Yeri İstanbul

 

Jacob Jacobs - Sultan Abdülmecit’in Nusretiye Cami’ine Varışı / Oryantalist Ressamlar

Yolu Ülkemize Düşmüş Oryantalist Ressamlar ‘dan Jacob Jacobs ‘un – Sultan Abdülmecit’in Nusretiye Cami’ine Varışı Tablosu

 

 

Amadeo Preziosi

İtalyan asıllı, İngiliz vatandaşı oryantalist ressam Amadeo Preziosi 1916 ’da Malta ’da doğdu. İstanbul ’u ve Osmanlı yaşamını büyük bir tutkuyla çalışan ve aristokrat bir aileye mensup olan sanatçı, ilk resim derslerini Malta ’da almıştır.

İngiliz İmparatorluğu hakimiyetindeki Malta Adası ’ndan olması nedeniyle Amadeo Preziosi haliyle İngiliz pasaportu taşımaktadır. Malta’da aldığı ilk eğitimin ardından daha sonra eğitimine Paris ’te devam etmiştir.

1840’ların başında geldiği İstanbul ’dan bir daha ayrılmamıştır. Ana dili İtalyanca olan Preziosi, kusursuz şekilde İngilizce ve Fransızca konuşuyor ve yazıyordu.

 

Turkish Street Scene – Amadeo Preziosi

 

Eşi İstanbullu bir Rum hanımdı. İstanbul ’un günlük yaşamında çok geçerli dillerden biri olan Rumca ’yı da böylelikle doğal olarak öğrenmişti. İstanbul ’da kaldığı süre boyunca İngiliz Sefareti ’nde bir süre politik konularda yardımcı tercümanlık ve zaman zaman da Yunan Delegasyonu ’na tercümanlık yapmıştır.

İlk olarak Pera ’da ve daha sonra Yeşilköy ’de açtığı atölyelerde yaptığı çalışmalarla büyük bir üne kavuşmuş ve çok sayıda resim siparişi almıştır.

İstanbul ’da yaşadığı yılların hakkını vermiş ve İstanbul ’u her yönüyle resmetmiştir. Osmanlı yaşamını sayısız portre, çeşitli din, millet ve meslekten insan tipleri, mahalle, kahve, sokak, çarşı, mezarlık ve Boğaziçi görünümleri, günlük yaşam gibi konuları çok çeşitli yönleriyle yansıtmıştır. Resimlerinde gerçekçi ve romantik bir anlayış görülmektedir.

Sulu boya çalışmalarının yanı sıra farklı olarak gelişmiş tekniklerle renkli taş baskılar da yapmış, Paris ’te litografi yayıncılığı yapan Lemercier, yayınlamakta olduğu litografi albümlerinin büyük bölümünü 1850-1860 yılları arasında Preziosi ’ye sipariş etmiştir. İlk albümü Stamboul Collection of Eastern Life adıyla Lemercier tarafından basılmış ve gördüğü yoğun ilgi üzerine albümün yeni baskıları yapılmıştır.

İstanbul ’da yaşadığı yıllar boyunca birkaç kez Osmanlı toprakları, Yakın Doğu gezilerine çıkmış, Yunanistan ve Mısır ’a gitmiş ve bu gezilerinden sayısız desen ve sulu boya ile dönmüştür.

Çalışmaları, 1861 yılında Stamboul Souvenir D’Orient, 1863 ’te, Souvenir du Caire adıyla yayınlanmıştır. Son iki albümü Stamboul Moeurs et Costumes ve Caire Moeurs et Costumes ’dür.

İlk resim sergisini 1858 ’de Paris ’te, ikincisini 1863 ’te Royal Academy ’de açmıştır. 1867 Paris Sergisi ’nde, resimleri Osmanlı Pavyonu ’nda sergilenmiştir.

Yaşamının son yıllarında Sultan II. Abdülhamid ’in (1867-1909) saray ressamı olan sanatçı, Yeşilköy ’de bir av kazasında hayatını kaybetmiştir. Yeşilköy San Stefano Katolik Mezarlığı ’nda gömülmüştür.

 

Önemli Eserleri:

  • İpek pazarı

 

Oryantalist Ressamlar

Uzun Süre Ülkemizde Yaşamış Oryantalist Ressamlar ‘dan Amadeo Preziosi ‘nin İpek Pazarı Tablosu

 

  • Kahve Köşesi
  • Haliçte Tekneler
  • Kapalıçarşı

 

Kapalıçarşı – Amedeo Preziosi

 

 

Leonardo de Mango

Leonardo De Mango, 1843 yılında İtalya ’da doğdu. Fakir, katolik bir ailede yetişen Leonardo De Mango, deyim yerindeyse ilk nefesinde başlayan yokluk ömrü boyunca sürdü. Vefat ettiğinde fakirler mezarlığındaki kiralık kabrine gömüldü.

Leonardo De Mango resim sanatına duyduğu tutku çok erken yaşlarında başladı.

1862 ‘de bir desen yarışmasında birinci oldu. Bu birincilik onun resme olan tutkusunun kalıcı olmasını sağladı. Bu ödül sayesinde dönemin ünlü hocalarından olan D’Auria Malderelli Posglione, Mancinelli ve Domenico Morelli gibi isimlerde sekiz yıl boyunca dersler aldı.

1867 yılına gelindiğinde Akademi ‘deki öğrenimini tamamladı ve o devirde sanatçılar arasında çok revaçta olan, gizemli olarak görünen Doğu ’ya yolculuk yapma tutkusuna kapıldı.

De Mango ’nun bu tutkusu, 1874 yılında bir Osmanlı vilayeti olan Halep ‘e, oradan Beyrut ‘a gitmesi ile gerçek oldu. De Mango bu kıyı kentlerinde tam dokuz yıl yaşadı.

De Mango Beyrut ‘ta bulunduğu yıllarda dini temalı eserler yanında manzara tabloları üretti ve Beyrut Cizvitler Koleji ‘nde desen dersleri verdi.

Sanatçının bu dokuz yıllık dönemde verdiği eserlerde ağırlıklı olarak ışığın saydam etkisini yansıttığı görülür.

 

Haliç – Leonardo de Mango

 

De Mango Beyrut ‘tan sonraki durağı Kahire oldu, bir süre de bu şehirde kaldı ve Nil Nehrini, kent yaşamını, piramitleri konu alan eserler yarattı.

Büyüsüne kapıldığı şark yaşamı onu 1883 ‘de İstanbul ‘a getirdi. Bu yolculuktaki büyük etkenlerden biri de Sultan II. Abdülhamid ‘in sanatın her dalına gösterdiği ilgidir.

İstanbul ‘da 1911 yılına kadar yaşadı ve Haliç, Fener, Eyüp, Adalar, Büyükdere, Göksu gibi yerlerden görünümleri tablolarına taşıdı.

Ancak Leonardo De Mango, aynı dönemlerde İstanbul ‘da bulunan diğer oryantalist ressamlar gibi isim yapamadı ve yaşamı hep maddi zorluklar içerisinde geçti. Bu durum bir bakıma belki de De Mango için çok kötü sayılmazdı çünkü 1908 yılında yapılan II. Meşrutiyetin ilanından sonra bu olaydan hayli etkilenen diğer bir İtalyan ressam Fausto Zonaro gibi sarsıcı bir değişikliğe maruz kalmadı. Zira De Mango Zonaro gibi Sultan II. Abdülhamid tarafından saraya atanmış bir ressam değildi. Saray ‘dan gelen yüklü bir geliri de yoktu. Ayrıca Zonaro ‘ya padişah tarafından verilmiş Akaretler ‘deki gibi evi de yoktu.

Zonaro ‘nun elinden tüm ünvanları ve evi alınırken, Leonardo De Mango, Jön Türkler akımının etkisiyle daha da rahat bir yaşama kavuşabildi. Bu nedenle Zonaro gibi İstanbul ‘dan hemen ayrılmadı. Ancak Trablusgarp ’a İtalyanların saldırması sonucu bozulan Osmanlı – İtalya ilişkileri ile birlikte İstanbul ’u terk etmek zorunda kaldı.

Fakat İstanbul ’a aşık olmuş birinin bu şehirden kopması gerçekten zordu. Sular durulduğunda İstanbul ’a geri döndü. Beyoğlu ’nun arka sokaklarından birinde bir küçük odada yaşamına devam etti ve eserlerinin ilgi görmemesine rağmen inatla üretmeye devam etti.

Leonardo De Mango, kendini bir İstanbul ’lu gibi hissediyordu. Burada doğmadı belki ama hayata gözlerini İstanbul ’da yumdu. Feriköy Latin Katolik Mezerlığında, kiralık olduğu için kaybolmuş bir mezara defnedildi.

 

Önemli Eserleri:

  • Ayaküstü Sohbet
  • Üsküdar
  • Haliç

 

 

Jean Leon Gerome

Oryantalist Ressamlar ‘dan Fransız asıllı Jean Leon Gerome, 1824 yılında Fransa ’nın Vesoul şehrinde doğdu.

1840 ’da Paris ’e gitti ve burada eğitim aldı. Ardından İtalya ’da çeşitli şehirleri (Floransa, Roma, Vatikan ve Pompeii) ziyaret etti. Bu ziyaretler sonucu edindiği heyecan ve hevesle Paris ’e döndü ve kısa bir sürede olsa Charles Gleyre ’nin atölyesine çalıştı. Ardından Ecole des Beaux-Arts ’a katıldı. 1846 ’da Prix de Rome ’a girmeye çalıştı, ancak figür çizimini yetersiz bulan kurul onu son aşamada eledi.

Jean Leon Gerome, Prix de Rome ’i kazanma hayalinden vazgeçerek, çalışmalarına yoğunlaştı. Aldığı siparişler ile elde ettiği kazançla 1853 yılında aktör Edmond Got ile birlikte İstanbul ’a gitti. 1854 yılında, St. Séverin Kilisesi ’ndeki St. Jerome Şapelini süsleme konusundaki siparişini tamamladı.

1856’da Mısır ’ı ziyaret etti. Nil ’e, Kahire ’ye ve Sina Yarımadası ’na seyahatlerde bulundu. Bu seyahatlerin ardından Kudüs ’e ve nihayetinde Şam ’a ulaştı.

İstanbul ’a yapmış olduğu ziyaretten zaten çokça etkilenmiş olan Jean Leon Gerome, buralarda yaptığı tablolar oryantalist tablolarının başlangıcını oluşturdu.

1865 yılında Fransa Enstitüsü üyesi olarak seçildi. 1869 ’da İngilizlerin onur üyesi seçildi. Çoğu, kendi stüdyosundan gelmiş on altı öğrenciyle derslere başladı.

Türk Resim Sanatı için en önemli sanatçılarından biri olan Osman Hamdi Bey ’de öğrencileri arasında bulunmaktaydı.

 

Önemli Eserleri:

  • Halı Tüccarı

 

Uzun Süre İstanbul ‘da Yaşamış Oryantalist Ressamlar  ‘dan Jean Leon Gerome ‘ nin – Halı Tüccarı Tablosu

 

  • Reddetmek
  • Camiden Çıkanlar
  • Kahire’ye Bakış

 

 

İşten, okuldan arta kalan kıt zamanınızda, sosyal medyada gezinen gerekli, gereksiz bu kadar popüler kültür malzemesi arasında sanat, felsefe ve edebiyata zaman ayırıp bu yazıyı okuduğunuz için sizi ayakta alkışlıyor ve teşekkür ediyorum.

Hürmetler. Esenlikler dilerim.

 

Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.