no comments

Antik Yunan Tanrıları IV (Aphrodite (Afrodid) ve Hephaistos)

Antik Yunan din ve mitolojisinde, on iki Olymposlu, genellikle Zeus, Hera, Poseidon, Demeter, Athena, Apollo, Artemis, Ares, Hephaestus, Afrodit, Hermes ve Hestia veya Dionysus olarak kabul edildiğinden daha önceki içeriklerimizde bahsetmiştik. Şimdi ise, Antik Yunan Tanrıları hakkında bir nevi tanıtım dizisi olarak tasarladığımız yazılarımızın dördüncüsünde, sıra geldi Aphrodite (Afrodid) ve Hephaistos ile tanışmaya. Bu iki tanrı bir süre karı- koca olmuş fakat bu evlilik zoraki bir evlilik olduğu için çok uzun sürmemiş ve fırtınalı bir ilişkiye dönüşmüştür.

Antik Yunan Tanrıları yazı dizisinde yer alan diğer yazılara aşağıdaki başlıklardan ulaşabilirsiniz.

 

 

Antik Yunan Tanrıları IV (Afrodit ve Hephaistos)

Aphrodite (Afrodit) ve Hephaistos

Koskoca Yunan Mitolojisinde onlarca tanrı arasında, Aphrodite ve Hephaistos kadar birbirine zıt olan iki tanrı daha yoktur. Buna rağmen aşk tanrıçası, güzeller güzeli Aphrodite ile topal bir demirci olan tanrı Hephaistos evlenmiştir. Zıtların çekim gücü müdür bilinmez ama mitolojide böyle anlatılmıştır.

Bu evlilik göklerde yapılmasına ve aşk tanrısı Eros tarafından kutsanmasına rağmen tahmin edebileceğiniz gibi iyi gitmemiştir.

 

 

Aphrodite (Afrodit)

Hesiodos‘a göre güzelliğin, erotik cazibenin ve alımlılığın vücut bulmuş hali olan tanrıça Aphrodite’nin köklerinin uzandığı yerler insanları şaşkınlık içinde bırakacak biçimde çirkindir.

Aphrodite, Kronos’in hadım ederek denize fırlattığı babası Uranos’un cinsel organının çevresindeki köpüklerden doğmuştur. Göz alıcı bir güzelliği sahip olarak doğan Aphrodite, denizde bir deniz kabuğu üzerinde, hafif rüzgarların yardımıyla yol almış ve bu şekilde yol alarak daha sonra kültünün merkezi olan Paphos’a (Kıbrıs) ulaşmıştır.

Burada kendisini Horai (saatler) olarak bilinen üç tanrıça karşılamıştır. Çırılçıplak olan tanrıça Aphrodite’i güzel kıyafetler ve mücevherler ile donatmışlardır.

Homeros ise bu Aphrodite’in doğuşunu daha farklı anlatır. Ona göre Aphrodite’in doğuşu daha onurlu bir şekilde gerçekleşmiştir. Homeros Aphrodite’in Zeus’un ve nispeten daha önemsiz bir tanrıça olan Dione’nin kızı olduğunu düşünür.

Kökeni ne olursa olsun değişmeyen bir gerçek vardır ki; o da Aphrodite Olympos‘ta en çok arzulanan tanrıça olmasıdır. Zeus kısa süre sonra bu durumu kendi otoritesini sarsacak bir durum olarak görür. Bu yüzden de Aphrodite‘i aklı başında Hephaistos ile başgöz eder. Demirci bir tanrı olmanın da getirdiği avantajla Hephaistos, Aphrodite’ye aralarında altından sihirli bir kuşağın olduğu harika mücheverler hediye eder.

Ancak bu güzel hediyeler bile Aphrodite‘yi Hephaistos’un yanında tutmaya yetmez. Zevk düşkünü olan Aphrodite bu çalışkan demircinin karısı olmaktan sıkılır ve önce Ares ile daha sonra pek çok tanrı ve ölümlüyle aşk yaşar.

 

Aphrodite (Afrodid), Hephaistos ve Ares

Aphrodite (Afrodid), Hephaistos ve Ares | Antik Yunan Tanrıları IV (Aphrodite (Afrodid) ve Hephaistos)

 

Aphrodite’nin Aşk Hayatı

Aphrodite ‘nin aşıkları arasında Yunan mitolojisine göre Paphos kralı Kinyras‘ın kızı Myrrha ile ensest ilişkisinden doğan Adonis vardır.

Aphrodite bu son derece yakışıklı olan gence aşık olur ancak tutkulu bir avcı olan Adonis bir yaban domuzu tarafından öldürülür. Kanının aktığı topraklarda dağ lalesi filizlenir.

Aphrodite’in bir diğer efsanelere konu olmuş ilişkisi de Troia prensi Ankhises‘ledir. Bu ilişkinin meyvesi Troia’lı Aeneas‘tır. Aeneas yanan şehirden kaçar ve en sonunda Latium’da karaya çıkarak Roma şehrinde Roma imparatorluğunun temeli olacak olan bir yerleşim kurar.

Julius Cesar kendisinin Aeneas’ın dolayısıyla Aphoridete’nin soyundan geldiklerini iddia ederler.

Aphrodite, Paris’in seçimi olarak adlandırılan ölümcül güzellik yarışmasını kazanır. Hera, Athena ve Aphrodite, çekici Troya prensi Paris‘in önünde sıraya geçerler. İlk iki tanrı yakışıklı prense ihtişam ve zafer vaad ederler. Aphrodite vaadi ise aşktır. Paris aşkı seçer, Sparta kraliçesi Helene’yle kaçar. Böylece Troia savaşı başlar.

Aphrodite Yunanlara bütün güçleriyle yardım eden Hera ve Athena’nın aksine, Troia’lılara destek verir.

 

Aphrodite’nin Babil ve Suriye Kökeni

Aphrodite’nin kökeni Babil‘deki İştar ve Suriye‘deki Astarte adlı bereket tanrılarıyla ilişkilendirilir ancak tanrıçanın kültü helenleşmiştir ve tüm Akdeniz’e yayılmıştır.

Aphrodite’in simgeleri güvercin, kuğu ve nardır.

 

İlginizi Çekebilir: Sanat Tarihinde Semboller ve Alegoriler

 

Paphos’taki kutsal yerinin yanı sıra kendisine Kythera, Eryks (Sicilya) ve Korinthos‘ta tapılırdı. Anlatılanlara göre Korinthos’ta tapınağın bulunduğu yerde insanlar bedenlerini satarlardı.

 

 

Hephaistos

Ateş ve maden işleme tanrısı Hephaistos, çirkin ve topal oluşuyla Olymposlular arasında en tuhaf tanrı olarak bilinmektedir. Topal olmasının nedeni annesi Hera ve babası Zeus arasındaki bir tartışmaya karışması ve Hera tarafından Olympos’tan aşağı atılmasındandır.

Denize düşen Hephaistos, deniz perisi Thetis tarafından kurtarılır. İntikam almak için Hera’yı tuzağa düşüren altın bir taht yapar. Neticede Dionysos tarafından denizlerin derinliklerini terk etmesi ve annesini serbest bırakması konusunda ikna edilir.

 

Hephaistos ve Aphrodite’nin Evliliği

Hephaistos bunun karşılığında tanrıların en güzeli olan Aphrodite ile evlenmek ister. Aphrodite karanlık savaş tanrısı Ares‘e gönlünü kaptırınca, Hephaistos kıskançlıktan çılgına döner. Zina yapan aşıkların üzerine gizlice, örümcek ağı kadar hafif demirden bir ağ örer. İki aşık bu ağın içinde kapana kısılır ve etrafta toplanan diğer Olympos tanrılarının alay konusu olurlar.

 

Volkanlar Onun İş Yeri

Ancak Hephaistos genelde, Sicilya’daki Etna Yanardağı‘nın eteklerinde ya da Stromboli adasında bulunan ocağında kendi işiyle uğraşır. Bu iki yerin ortak özelliği ise her ikisinde de aktif yanardağlar bulunmasıdır. Bu nedenle Hephaistos’un Latince adı Vulcanus’tur.

Başka tanrılar için saraylar inşa eden Hephaistos, Akhilleus’un annesinin isteği üzerine Akhilleus’a muhteşem bir kalkan ve zırh yapar.

Hephaistos, Olympos tanrıları arasında en sevilen olmasa da, Yunanistan’daki en iyi korunmuş tapınak Athena Agora’sında bulunan Hephaestion’dur.

 

 

 

Kaynaklar:

  • https://theshieldofachilles.net/2017/06/16/guest-post-hephaestus-by-aquileana/johann_georg_platzer_-_casamento_de_afrodite_e_hefesto/ (Öne Çıkan Görsel)
  • https://www.tumpik.com/tag/hephaestus%20and%20aphrodite (Görsel)

 

Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.